Filistinli Mahkumların Yarısından Fazlası İşkence Nedeni ile Şehid Oldu

İşgal Altındaki Filistin (Kudüs Haber Ağı) – İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırımın başlangıcından bu yana, İsrail hapishanelerinde hayatını kaybeden Filistinli tutukluların yarısından fazlasının işkence ve kötü muamele sonucu şehit olduğu bildirildi. Filistin Mahkum Araştırmaları Merkezi’nin Cuma günü yayımladığı verilere göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana hayatını kaybeden Filistinli tutukluların büyük bir kısmı, işkence ve kötü muamele nedeniyle yaşamını yitirdi.
Merkez, 1967’den bu yana İsrail işgal hapishanelerinde toplam 302 Filistinli tutuklunun şehit olduğunu, bunlardan 65’inin Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasından bu yana hayatını kaybettiğini açıkladı. Bu şehitlerden 35’inin doğrudan işkence nedeniyle gerçekleştiği belirtildi.
Tutuklamalardaki keskin artışla birlikte, İsrail yeni gözaltı ve sorgulama merkezleri açtı. Bu tesislerin, “uluslararası hukuk ve insan haklarının açıkça ihlal edildiği sistematik işkence ve kötü muamele” mekanları haline geldiği ifade edildi. Özellikle al-Nakab’daki “Sde Teiman” gözaltı merkezi, Guantanamo Körfezi ile ilişkilendirilen dehşetleri aşan aşırı suistimal raporları nedeniyle “Ölüm Kampı” veya “İsrail’in Guantanamo’su” olarak anılmaktadır.
Merkez, Sde Teiman’ın denetimsiz bir şekilde faaliyet gösterdiğini ve üst düzey İsrail güvenlik yetkililerinin sorgulayıcılara tam yasal dokunulmazlık sağladığını vurguladı. Bu durum, tutuklulara yönelik cinsel taciz ve şiddet içeren işkencelerin artmasına yol açtı. Merkez, 7 Ekim’den bu yana Sde Teiman’da 36 tutuklunun şehit olduğunu resmen kabul ettiğini, ancak bu sayının gerçek şehitleri yansıtmadığını belirtti.
Tıbbi ihmal nedeniyle 29 şehit kaydedildiği ve tutuklulara temel tıbbi bakıma erişimin rutin olarak reddedildiği bildirildi. Öne çıkan kurbanlar arasında, 38 yıl hapis yatan Walid Daqqa, 23 yıl tutuklu kalan Halid Şaviş ve uygun tedavi alamayan kanser hastası Asif El-Rifa’i yer alıyor.
Merkez, 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybeden 65 tutuklunun, Filistinli tutuklular hareketinin tarihinde en kısa sürede gerçekleşen en yüksek şehit sayısı olduğunu vurguladı. Ancak, gerçek sayının çok daha yüksek olduğuna inanılıyor, zira yüzlerce tutuklunun kimliği henüz tespit edilemedi. Bu durum, tutukluların şehadetlerinin ve cesetlerinin İsrail işgali tarafından gizlendiğini ortaya koyuyor.
Merkez, işkence, tıbbi ihmal, açlık ve psikolojik tacizin mahkumların hayatlarına yönelik devam eden tehditler oluşturduğunu belirterek, bu suçlardan sorumlu olanların “aşırı sağcı İsrail hükümeti” olduğunu ifade etti.