Osmanlı Türkçesiyle Farkındalık Yaratmaya Çalışıyor

Hollanda’da yaşayan 24 yaşındaki İbrahim Etem Aktaş, Osmanlı Türkçesini günlük yaşamında kullanarak dil bilinci oluşturmayı amaçlıyor.

Hollanda’da gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ve aslen Konyalı olan 24 yaşındaki İbrahim Etem Aktaş, Türkçenin köklü zenginliğini insanlara hatırlatmak istiyor.

Aktaş, günlük hayatta Osmanlı Türkçesini kullanarak dil ve kültür bilinci uyandırma motivasyonunu paylaştı.

Sosyal medya üzerinden unutulmaya yüz tutmuş Osmanlıca kelimeleri gençlerle buluşturan Aktaş, bu kelimelerin taşıdığı derin anlamı yeni nesillere aktarmayı hedefliyor.

Türkçeye dair duyarlılığının lise yıllarından itibaren geliştiğini belirten Aktaş, dilin bir milletin varoluşundaki en temel unsurlardan biri olduğunu vurguladı.

“Dönemin dil zenginliğini bugüne taşımak istiyoruz”

Osmanlıcaya yönelişinin üniversite yıllarında başladığını dile getiren Aktaş, “Nihat Sami Banarlı ve Yavuz Bülent Bakiler gibi kıymetli müelliflerimizin eserlerini okudukça lisanımıza dair bir fikriyat oluşmaya başladı. Zira malumunuz kadim lisanımızda bir tasfiye yaşandı. Bu hassasiyet de o dönemden itibaren bende kök saldı.” ifadelerini kullandı.

Üniversitede okurken bir arkadaşının vesilesiyle Osmanlı Türkçesi derslerine başladığını belirten Aktaş, “İlk merhale olan okumayı aştık. Fakat bizim yaptığımız ilmi bir çalışma değil. Biz bu lisanın muallimi değil, talebesiyiz. Dönemin dilini birebir yansıtmak değil, o dönemin dil zenginliğini bugüne taşımak istiyoruz.” diye konuştu.

Eski Türkçe kelimeleri seslendirme yöntemiyle yeniden gündeme getirdiğini ifade eden Aktaş, bu kelimeleri anlamanın ve anlatabilmenin en güzel yollarından birinin seslendirme olduğunu, böylece hem unutulmuş kelimeleri canlandırdıklarını hem de yeni bir ifade biçimi oluşturduklarını anlattı.

“Kelimeleri keşfettikçe neyden yoksun kaldığımızı fark ediyorsun”

Kadim Türkçe kelimelere duyduğu ilgiyi bir “serüven” olarak nitelendiren Aktaş, her yeni keşfin kendisinde hem mutluluk hem de hüzün uyandırdığını söyledi. Aktaş, “Bu lisanın evladı olabilmek büyük bir imtiyaz. Ama bir yandan da mahzun bir durum. Çünkü kelimeleri keşfettikçe neyden yoksun kaldığımızı fark ediyorsun.” görüşünü paylaştı.

Bir milletin varlığını sürdürebilmesinin diline sahip çıkmasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Aktaş, “Bu lisan ecdadımızdan bize kalan bir mirastır. Kendimize, özümüze ait bir değerdir.” dedi.

Osmanlı Türkçesi ile yaptığı çalışmanın anlamlı bir misyon taşıdığını belirten Aktaş, bu dilin gelecek nesillere aktarımını sağlamak için hazırladığı içeriklerin gençlere örnek olmasını temenni etti. Bu çalışmalarının dil konusunda bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma amacı taşıdığını vurguladı.

İbrahim Etem Aktaş, dilin vatan toprağı kadar mukaddes olduğunu belirterek, “Bir milleti millet yapan iki asli unsur vardır. Bunlar lisan ve din. Özellikle Türk milleti için bu iki kavram birbirinden ayrılmaz. O yüzden dilimize sahip çıkmak, onu yaşatmak bir Türk genci için asli vazifedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Başa dön tuşu